28 Ekim 2013 Pazartesi

Aloe Veranın Kabızlığa Karşı Etkileri


        Kabızlık rahatsızlığı, bağırsaktaki hareketlerin yeterli seviyede olmamasından kaynaklanan bir problemdir. Bu problem sonucunda dışkılama güçlüğü yaşanmaktadır. Sancılı ve acı verici bir rahatsızlıktır.Kabızlığın uzun sürmesi sonucunda dışkı sertleşir ve bağırsak düğümü gibi korkutucu bir sonuca sebebiyet verebilir. Kabızlık sonucu ağrı olur ve karında şişkinlik gözlemlenir. Aslında kabızlık bir hastalık değildir, sadece bağırsakların yavaşlamasından kaynaklanan bir problemdir, bu sancıyı yaşayan insanların büyük korkularından birisi olmuştur.

Peki Neden Kabız Oluruz?
Kabızlık, insan vücudu suya muhtaçtır ve bu suyu yeterince vücut almazsa ortaya çıkabilecek bir sağlık problemidir. Ayrıca kafein içeren kahve, çay ve alkol alırsak yeterli olmaz ayrıyetten özellikle su içmeliyiz. En büyük sebeplerinden birisi de düzensiz beslenme ve spor yapmamaktır. Bu davranışlar resmen kabızlığa davetiye çıkarır! Ayrıca lifle ürünler yemek önemlidir. Aksi taktirde dışkı sertleşir ve atımı zorlaşır. Bunlarında dışında stresde büyük bir etmendir. Stres de bağırsakların tembelleşmesini sağlar ve bu da kabızlığa sebebiyet verir.

Kabızlığı önlemek ve geçirmek için müshil ilaçları alırız. Bu da bağırsakların tembelleşmesini ve uzun vadeli problemlerin doğuracağının habercisidir. Günü kurtarabiliriz ama uzun süre kullanımdan kaçınmalıyız çünkü süreğen problemler daha çok zarar verebilir. 
Ama hamile ve doğum yapan kadınlarda kabızlık normal sayılacak derece de görülmektedir. 

Kabızlığı Nasıl Yeneriz? 
Kabızlık sorunu için düzenli beslenmeyle birlikte bol miktarda su içmek gerekir. Ayrıca kepekli ürünler tüketmeli, meyve sebze yemeli ve tuvalet alışkanlığı kazanmalıyız. Böylelikle vücudumuzun da buna alışacağı için herşey yolunda gidecektir. 
   
         Mucizevi bitki aloe vera doğal müshil tesiri bulunmasından dolayı kabızlık problemine iyi gelir. Şifalı bitkiler uzmanlarınca hazırlanan aloe vera jel kullanılırsa kabızlık naturel çözümlerle çözülebilir. Etkileri saymakla bitmeyecek aloe vera şurubu olduğu gibi bitkisel ürün olduğu için ilaç değil gıda takviyesi olarak kullanılmaktadır.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Kansere Karşı Aloe Vera Bitkisi


                Kanser , sağlıklı hücrelerden ayrılarak , kendi kendine aşırı biçimde çoğalıp, değişime uğrayan hücrelerin topluluğu olarak tanımlanır.

                Sıhhatli bireylerde de kanser hücreleri oluşur. Bedenin direnç sisteminin, bu hücreleri imha etmek gibi ciddi bir görevi bulunmaktadır. Kişi vücudunda pek çok biyokimyasal olay kendi kendine oluşur. Metabolizmanın çalışması sırasında bazı durumlarda, serbest radikaller denen ve hücrenin yapısına zarar veren oluşumlar meydana gelir. Serbest radikaller, kanser hücrelerinin çoğalıp gelişmesine direkt tesir eder. Antioksidan denen maddeler de, serbest radikallerin imha edilmesi böylece etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla bünye aracılığıyla üretilir ya da yiyecekler yoluyla alınır. Bu mücadelede antioksidan içeren gıdaların bilinip tüketilmesi büyük önem taşır.

                Kansere karşı faydaları uzmanlarca ispatlanan şifa kaynağı bitkilerden olan Aloevera bitkisi, yüksek derecede antioksidan kaynağıdır. Yaprağının içerisindeki jel bölümünde, on sekiz aminoasit, on iki vitamin, yirmi mineral ile türlü enzimler mevcuttur. Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından‘’ Seçilmiş Tıbbi Bitkiler ‘’ başlığı altında incelemesi yapılan bu bitki türüne toplum arasında‘’tıbbi sarısabır otu’’ denir. Afrika kaynaklı ve 240 denli türü olan, sıcak iklim bitkisinin tedavi amacıyla kullanılmakta olan türü Aloe Barbadensis Miller çeşitidir. Milattan evvel 1500 lü yıllara ait, Mısır’ da bulunan belgelerde, Geçmiş çağlarda yara ve yanık tedavisinde kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde Hint Adaları, Güney Amerika ile Meksika’ da ticari sebeple yetiştirilmektedir.

                Aloevera jel, epey müddet güneşe maruz kalırsa okside olur böylece tesiri yok olur. Bitkinin dört saat içerisinde hasadı yapılmalıdır. Amerikalı bir eczacı 1968 yılında bulduğu bir yöntemle, saklanabilir duruma getirmiştir. Bu jelin içerisindeki acemannan maddesinin direnç sistemini güçlendirdiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, kanser tedavisi sırasında kemoterapinin yan tesirlerini azaltmada % 15 oranında yarar sağladığı İtalya’ da yapılan bilimsel çalışmada ispatlanmıştır.


                Aloe vera jel, yara ile yanık benzeri harici kullanımlara uygundur. Tadı acı olduğundan, türlü bitkilerle ile balla karıştırılarak bitki karışımlı aloe vera şurubu şekliyle tüketilebilir duruma getirilmiştir. Aloe vera faydaları içinde en kıymetli olanının alyuvar oluşmasını çabuklaştırdığı, kanserli hücrelerin büyümesini engellediği, antikor oluşumuna yardım ederek immün sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. Tedaviyi takip eden hekime danışarak tüketilmesi yararlı olur.

19 Ekim 2013 Cumartesi

Egzama İçin Bitkisel Tedavi


Egzama (dermatit) en yaygın deri hastalıklarından bir tanesidir Ancak aynı sürede, nedenleri ile kesin tedavi edilmesi ile alakalı de tıp dünyasının net konuşamadığı bir hastalıktır. Egzamada deri, bünye kaynaklı ya da çevresel faktörler sebebiyle savunmaya geçerek iltihap yoluyla tepki verir. Tende kaşıntıya, döküntüye, kızarıklığa, kuruluğa hemde çatlamaya yol açan bir durumdur. Sinirsel, alerjik, yağlı cilt, temas egzaması benzeri değişik mayasıl çeşitleri bulunmaktadır. En yaygın çeşidi, ‘atopik dermatit’ olarak da bilinmekte olan, alerjik egzamadır ve daha fazla kalıtsal olduğu düşünülür. Hastalarda genel olarak buna benzer semptomlar bulunur. Tende kabarma, tahriş ile kaşınma en fazla rastlanan şikayetlerdir. Kimi mayasıl çeşitleri, örneğin temas egzaması biricik bir nedenden ötürü meydana gelirken, öteki egzama çeşitleri pek fazla faktörün bir araya gelmesiyle oluşabilir. Çocuklarda rastlanan mayasıl zamanla kendi kendine iyileşebilir ama yetişkinlerdeki egzamanın kesin tedavi edilmesi yoktur. Rahatsızlığı tetikleyen etkenlerden uzak durularak, egzama kontrol altına alınabilir.

Aloe vera deri hastalıklarında oldukça etkili bir bitkidir. Yetiştirilmesi de oldukça kolay olan bu bitki 4-5 günde 1 kez sulanarak kendi kendine yetişir gibi yetiştirilebilir. Egzama için bitkisel tedavi uygulanırken aloevera önemlidir zira nemlendirici etkisi vardır ve bu da egzamalı deride büyük değere sahiptir.

14 Ekim 2013 Pazartesi

Saksıda Aloe Vera Yetiştirmek


Ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın güzellik sırlarından biri olarak bilinen aloe vera bitkisi, kozmetik ürünlerinden sonra şimdi de saksıda evlere girmeye hazırlanıyor.

Kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez bitkisi aloe vera, günlük cilt bakımı için Hijyen Su Peyzaj ve Sulama Sistemleri Ltd. Şti tarafından saksıda satışa sunuldu.
Saksıda yetiştirilen bitkinin taze yaprakları koparılarak yaprağın içindeki jel anında nemlendirici olarak istenilen yere uygulanabiliyor. Koparıldıktan sonra bir hafta saklanabilen bitkinin yapraklarındaki jel, istenilen bölgeye sürülerek “nemlendirici” olarak kullanılabiliyor.

Satış Sorumlusu Cengiz Doğangönül, saksılarda satışa sundukları aloe vera bitkisini ABD'den ithal ettiklerini, bu bitkilerin Bursa'daki seralarda ziraatçiler tarafından Türk toprağına adapte edildiğini söyledi.
Türkiye'de de aloe vera benzeri çok fazla bitki bulunduğunu, ancak bunların birbirine karıştırılmaması gerektiğini anlatan Doğangönül, bu bitkinin kesinlikle bir kaktüs değil bir cins “çöl zambağı” olduğunu söyledi.
Saksıda satışa sundukları bitkinin bakımının kolay olduğunu anlatan Doğangönül, özellikle hanımların nemlendiricilere avuç dolusu para ödemek yerine evlerinde yetiştirecekleri bu bitki ile doğal nemlendirici etkisi sağlayabileceklerini ifade etti.
Doğangönül, aloevera bitkisinin iç mekanda fazla güneş almayan, sıcaklığın 18 derecenin altına düşmediği bir yerde zeolit ve perlitli bir toprakta kolaylıkla yetiştirilebileceğini, 5-6 günde bir sulamanın yeterli olacağını anlattı.


200'DEN FAZLA İLAÇTA VAR


200'e yakın ilaçta aloe vera bitkisinin kullanıldığını kaydeden Doğangönül, bitkinin nemlendirici etkisinin yanı sıra sivilce ve uçuk tedavisi, yanık ve nikotin lekelerinin giderilmesinde de etkili olduğunu belirtti.
Doğangönül, bitkileri büyüklüklerine göre, 20, 30 ve 40 milyon olmak üzere üç boyda satışa sunduklarını söyledi. Doğangönül, koparıldıkça bitkinin büyümeye devam ettiğini, büyük yapraklarındaki jelin nemlendirici açısından daha zengin olduğunu kaydetti. Doğangönül, koparılan yaprakların folyoya sarılarak buzdolabında bir hafta saklanabileceğini kaydetti.


ESKİ MISIRLILAR YANIKTA KULLANIYORDU


Anavatanı Afrika olan aloe vera, “ölümsüzlük bitkisi” ve “ilaç bitkisi” isimleriyle de tanınıyor.
M.Ö 1500 yıllarında Eski Mısır'da yanık tedavisinin yanı sıra, enfeksiyon ve parazit tedavisinde de kullanılan bitkinin, ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın güzellik sırlarından biri olduğu, cildini taze tutmak için aloe vera ile masaj yaptırdığı biliniyor. Ayrıca, Afrikalı avcıların terlemeyi ve vücut kokusunu gidermek için aloe verayı ciltlerine sürdüğü belirtiliyor.
Bitkinin yüzde 96'sı sudan oluşan yapraklarında ayrıca temel yağlar, amino asitler, mineraller, vitaminler, enzimler, glikoproteinler (glicoproteins), rezin ve antrasen veya antrakinon türevleri yer alıyor. Sindirim sistemi, epitel doku, solunum yolları ve bağışıklık sistemi üzerinde düzenli kullanım ile mucizeler yaratan bitkinin yapısında aspirinin ana maddesi olan salisilik asid de bulunuyor.
Yapılan araştırmalar aloe veranın cildi nemlendirdiğini, güneş yanığı ve cilt kızarıklıklarına iyi geldiğini, cildin esnekliğini ve tazeliğini korumaya, akne ve ekzemayı kontrol altına almaya da yardımcı olduğunu gösteriyor. Aloe vera ayrıca, böcek veya sinek ısırıklarından veya alerjiden kaynaklanan kaşıntıya da iyi geliyor.

Kaynak

10 Ekim 2013 Perşembe

Diyabet Tedavisinde Aloe Vera Kullanımı


Hindistan ' da yapılan klinik bir araştırmada 3000 ' in üstünde " ılımlı " diabetik hasta, aloe jel içeren ekmekle beslenmiş ve vakaların %90 ' ının üstünde kan diyabet düzeylerinde bir azalma gösterilmiştir. (Agarwal, 1985)

Texas ' taki hasta surveyinde ise Mexica kaynaklı hastaların %17 ' sinin Aloe vera' yı kendi yararlarına kullandığı gösterildi. (Noel ile ark ., 1997)

Kurutulmuş aloe vera, Arabistan ' da diabet tedavisinde kullanılmıştır, insuline bağımlı olmayan hasta ailesine küçük bir araştırmada uygulanması kan diyabet seviyelerinin düşürmesini desteklemiştir. (Ghannam ile ark 1986).

Alloxan uygulanması ile diabet oluşturulan farelerde de buna benzer neticeler elde edilmiştir. (Ajabnoor, 1990)

Tekrar Tayland ' da bir grup diabetik hasta kendi yararlarına oral olarak " Aloe vera sıvısı " ile terapiye tabi tutulmuşlardır. Kan şekeri ile serbest yağ asit (trigliserid) düzeyleri iyileşme periyodu süresince düşmüştür. (Yongchaiyudhave ark. 1996)

Eş dönemli çalışmalarda, farklı antidiabetik tedavilere yanıt vermeyen hastalar aloevera uygulamasına cevap vermişlerdir. (Bunyapraphatsara ile ark. 1996b)

Diabetle bağlantılı gecikmiş yara iyileşmesi aloe jel tedavisini ilgilendiren bir konudur. Aloe vera jel mamulünün (prepe - rasyonunun) cilt altı (subkutan) enjeksiyonunun diabetik yara tedavi olmasını çoğalttığı, ağrıya normal olmayan hassasiyeti (sensitiviteyi) azalttığı ile hardalile meydana gelen ödemi azalttığı gösterilmiştir. (Davis ile ark, 1988)

Takip eden bir araştırmada Aloe vera jel ile şaşırtıcı olarak giberrellikasid ' in diabetik duruma getirilmiş farelerde tahmini aynı yangı (enflamasyon) azaltıcı etkiye haiz oldukları rapor edilmiştir. (Davis veMoro, 1989)

İlerki bir araştırmada aloe jel uygulamasıyla diabetik duruma getirilmiş sıçanlarda (ratlarda) meydana getirilen yaraların daha süratli tedavi olduğu gözlemlenmiştir. İyileşmenin erken çağlarında kollajen ile heksozamin düzeyleri daha yüksekti (Chithra ile ark, 1998b).

Bu raporlarda en az iki aşamanın (prosesin) tanımlandığı gözlenmiştir. Birincisi kan şekeri (glukoz) seviyelerinde düşme ile yaprakmai bileşenleri(eksudat komponenti) ya da bir glikoprotein içermesi, ikincisi yara iyileşmesinde jel polisakkaridlerin klasik tesirlerini göstermiş bulunmaktadır. Aloe verada olan kromun tesiri bünye insülini ile iç içe çalışır. Aloe veradaki krom, nikotinik asit ile 3 aminoasit ile yaptığı 1 kompleksorganizmanın beta hücreleri üstüne tesir yaparak insulin salınımını yükseltmektedir. Bu olayda bünye diyabet (glukoz) seviyesi üstüne başarılı tesir yaparak diyabet düzeyini ayarlamaktadır.

5 Ekim 2013 Cumartesi

Pişik Tedavisinde Aloe Vera


Pişik birçok kişinin başına gelen ve gelmesi normal olarak karşılanan bir problemdir. Özellikle bebeklerde sıkça karşılaşılan pişik problemine doğadan bitkisel ve doğal çözümler  vardır.

En başta pişik olan bölge kuru ve temiz tutulmalıdır. Peki nasıl karışımlar veya hangi bitkiler pişiğe iyi gelir?


  • Aynısafa ve adaçayı bitkilerinin karışımı sonucunda ortaya çıkan çayla pişik olan bölgeye pansuman yapılmalı geçtiğini görene kadar tekrarlamak gereklidir.
  • Vazelin ve mısır nişastası karıştırılarak ortaya çıkan karışım da pişik olan bölgeye sürülür.
  • Hindistan cevizi yağı veya balık yağı da pişiğe iyi geldiği bilinen ve önerilen çeşitlerdendir.
  • Sıçankulağı bitkisi suyla haşlandıktan sonra elde edilen haşlanan bitki pişikli bölgeye beş-on dakika kadar sürülüp bekletildikten sonra kurulanmalıdır.
  • Kasık otu ve çay demlenip ortaya çıkan sıvı bir şişeye koyularak arada tahriş olan bölgeye püskürtülmelidir.
  • Ceviz yaprakları aynı çay gibi demlenerek pamuk yardımıyla pişik olan bölgeye sürülmelidir.
  • Ve mucize bitki tabi ki bu rahatsızlığa da iyi gelmektedir. Aloe vera jeli, e vitamini yağı, sarımsak yağı ve zeytin yağı gibi yağlar pişik olan bölgeye sürülebilir ve etkisini görebilirsiniz.

2 Ekim 2013 Çarşamba

Karaciğer Hastalıklarında Aloe Vera Kullanımı


          Aloe vera içerisinde fazlaca su tutan bir bitkidir. Evlerde yetiştirenler 5 günde bir kez dahi sulasa sorun olmayacaktır. Dilimizde sarısabır adı verilmiştir ama tüm dünya gibi Türkiye'de de aloevera ismiyle anılmaktadır. Yurdumuzda özellikle Akdenizde yetiştirilir.

Doldun yapraklarının içerisinde birçok vitamin, mineral ve amino asit bulunmaktadır. Böyle özellikleri sayesinde çok tutulan bir bitkiyi olmuştur. Bu içindeki sıvı kısım kullanılarak birçok ürün üretilmiş ve piyasaya sunulmuştur. Bu ürünlerden birisi de aloe vera jel'dir. Aloe vera şurubu tüketilerek birçok açıdan insan bünyesine fayda sağlayabilmektedir. Aloe vera şurubu içilmesiyle birlikte özünde bulunan vitamin, mineral ve amino asitler vücuda alınır. Aloe vera iltihap giderici etkisi ile de tanınmaktadır. Hem haricen hem dahili kullanımı mümkündür. Mesela yaralara merhem niyetiyle sürülür ve etkisini gösterir.

Dahili kullanımlarda da aynı şekilde etkili gösteren aloe vera bitkisi vücudun içindeki iltihaplarda etkisini gösterir ve insan vücuduna sağlığı geri vermeye yardımcı olur.
Örneğin karaciğer yağlanması sonucunda karaciğer dolaylarında iltihaplanmalar meydana gelir, aloe vera şurubu kullanılarak iltihapların atılmasında ve karaciğerin kendisini yenilemesinde etkin görev alır. Böylece yağlanma akabinde meydana gelen iltihap sonralarda karaciğer hastalıkları olarak büyümesinin önü kesilmiş olacaktır.